Almanya Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Michael Roth, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Berlin ziyareti hakkında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın Hamas ile ilgili açıklamalarına tepki gösteren Michael Roth, "Erdoğan sürekli tekrarladığı bu çirkin ifadelerle sadece Almanya ile ilişkilere zarar vermekle kalmıyor, her şeyden önce kendi ülkesinin çıkarlarına da zarar veriyor. Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu arasında bir moderatör olarak etkin bir şekilde başarısız oluyor. Türkiye uluslararası sahnede güvenilirliğini büyük ölçüde kaybetmektedir. Bu Türk halkının çıkarına olamaz. Bu bakımdan Erdoğan'ın ülkesini ne ölçüde yalnızlığa ittiği her şeyden önce bir iç politika sorunudur" dedi.
Mülteci politikası konusunda Almanya'nın Erdoğan'a ihtiyacı olup olmadığına ilişikin konuşan Roth, "Otoriter yöneticilerle muhatap olurken her zaman özgüven tavsiye ederim. Türkiye'ye ihtiyacı olan sadece biz değiliz. İnsani ilişkilerimizin bu kadar yakın olduğu başka bir ülke olmadığını hatırlatmak isterim. Almanya'da milyonlarca Türk kökenli insan yaşıyor ve bunların bir kısmı hala Türk vatandaşlığına sahip.Türkiye'de yaşadığımız bazı çatışmalar eninde sonunda Almanya'ya da ulaşacaktır. Ve bu yakın insani ilişkiler doğal olarak bizi bir yükümlülük altına sokuyor" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN AVRUPA EKONOMİSİNE İHTİYACI VAR"
Türkiye'de enflasyon ve genç işsizliğinin son derece yüksek olduğunu dile getiren Roth, "Avrupa ekonomisine ihtiyacı var. Ekonomisini yeniden rayına oturtmak için Avrupa pazarına ihtiyacı var. Ancak, bu koşullar altında Alman ekonomisinin, Avrupa ekonomisinin Türkiye'ye yeniden daha fazla yatırım yapacağını düşünemiyorum. Ve özellikle İsrail'e karşı bu sorumsuz tutumunu sürdürdüğü sürece iç siyasi sorunlarda da kendisine yardımcı olamayacağımız kesin" şeklinde konuştu.
"KAVALA'NIN CEZAEVİNDEN ÇIKARILMASINI BEKLİYORUZ"
"AB Komisyonu'nun son raporu Türkiye'ye insan hakları, hukukun üstünlüğü ve medya çeşitliliği açısından bir kez daha yıkıcı bir karne verdi. Tek kelimeyle yıkıcı" diyen Roth, "İnsan hakları durumu önemli ölçüde kötüleşmiştir. Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamayı sürekli olarak reddettiğini de hatırlatmak isterim. Bu durum Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ndeki yerini de tehlikeye atmaktadır. Örneğin, Kavala'nın derhal cezaevinden çıkarılmasını bekliyoruz. Hukukun üstünlüğü ve insan haklarına yönelik kaybolan güveni yeniden tesis etmek için Türkiye'nin yapması gereken çok şey var" ifadelerine yer verdi.
