Bu hafta, döviz kurlarındaki yükselişin hız kazandığı Türkiye'de, dolar ve euro kurunda yaşanan artışlar gündemi meşgul ediyor. Haftaya 31,57 TL seviyesinden başlayan dolar kuru, haftanın son gününde 31,95 TL'den işlem görmeye başladı. Aynı zamanda Euro kuru da 35,01 TL ile rekor seviyeye ulaştı. Bu döviz kurlarındaki rekorlar, küresel risk iştahının yüksek olduğu bir dönemde geldi.

DÖVİZ KURLARINDAKİ YÜKSELİŞİN NEDENLERİ

Küresel Risk İştahının Etkisi: Döviz kurlarındaki bu yükselişin arkasında küresel risk iştahının belirleyici bir faktör olduğu belirtiliyor. Jeopolitik gelişmeler, ekonomik belirsizlikler ve piyasalardaki volatilite, yatırımcıların güvenli liman arayışına girmelerine neden olabilir.

Enflasyon ve Merkez Bankası Politikaları: Enflasyon endişeleri, para birimlerinin değerini düşürebilir. Merkez bankası politikalarındaki belirsizlikler ve faiz oranlarındaki değişimler de döviz kurlarını etkileyebilir.

Uluslararası Ticaret Dengesi: Ülkeler arasındaki ticaret dengelerindeki değişiklikler, döviz kurlarını etkileyebilir. Ticaret açığı veren bir ülkenin para birimi genellikle zayıflar.

DÖVİZ KURLARINDAKİ ETKİLER

İthalat ve İhracat: Döviz kurlarındaki artış, ithalat maliyetlerini yükseltebilir ve ihracatı teşvik edebilir. Ancak, bu durum aynı zamanda ithalatın pahalı hale gelmesine neden olarak enflasyonu artırabilir.

Turizm: Yabancı turistler için destinasyon maliyetlerindeki artış, turizm sektörünü olumsuz etkileyebilir. Türkiye gibi turistik destinasyonlarda döviz kurlarındaki yükseliş, yerli para birimi cinsinden fiyatları artırabilir.

Yatırımlar ve Finansal Piyasalar: Yatırımcılar, döviz kurlarındaki dalgalanmaları göz önünde bulundurarak uluslararası yatırımlarını değerlendirirler. Aşırı dalgalanma, finansal piyasalarda belirsizliğe neden olabilir.

Döviz kurlarındaki bu yükselişler, ekonomi ve finans sektöründeki paydaşlar için yakından izlenmeye devam ediyor. Merkez bankası politikaları, küresel ekonomik gelişmeler ve ulusal ticaret dengesi gibi faktörlerin döviz kurlarındaki seyri üzerindeki etkileri, önümüzdeki günlerde ekonomi analistleri ve yatırımcılar tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilecektir.

Bu hafta, Türk lirası karşısında dolar ve euro kurunda yaşanan yükseliş, küresel risk iştahının etkisi altında hız kazandı. Haftaya 31,57 TL seviyesinden giriş yapan dolar kuru, haftanın son gününe 31,95 TL'den başladı. Aynı şekilde euro kuru da 35,01 TL ile rekor seviyeden başladı. Bu rekorlar, uluslararası piyasalarda risk iştahının yüksek olduğu bir dönemde gerçekleşti.

Yerel seçimlere yaklaşıldığı günlerde, döviz kurlarındaki yükselişin devam etmesi bekleniyor. Dolar, yılbaşından bugüne kadar olan süreçte yüzde 8,12 oranında değer kazandı. Bu durum, piyasalarda belirgin bir dalgalanma ve yatırımcıların dövize olan talebinin arttığını gösteriyor.

Küresel piyasalardaki genel yükseliş eğilimi, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın faiz indirimine işaret etmesiyle hız kazandı. Doların diğer para birimleri karşısındaki gücünü ölçen DXY endeksi 102,76'ya kadar geriledi. Powell, Kongre'deki ifadesinin ikinci gününde enflasyonun yüzde 2'ye doğru gerilemesinden emin olmak istediklerini belirterek, "Bunu gördükten sonra faiz indirimlerine başlayabiliriz." dedi. Powell'ın faiz indirimine açık kapı bırakması, küresel risk iştahını artırırken, dolara olan talebi azalttı.

Diğer yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika faizini sabit bıraktı. ECB üyeleri, pandemiden beri ilk kez görüntülü konuşma ile gerçekleştirilen toplantıda, 2024 yılı için enflasyon beklentilerini düşürdü. Bu durum, Euro'nun değer kaybetmesine neden olabilir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) brüt rezervleri 1 Mart haftasında 130,9 milyar dolar olarak kaydedildi. Bir önceki hafta bu rakam 134,2 milyar dolar olmuştu. Kısa vadeli dış borç ödemeleri ve döviz taleplerine bağlı olarak TCMB'nin rezervlerindeki düşüş dikkat çekiyor. Kısa vadeli dış borçların ödeme dönemine yaklaşılmasıyla birlikte rezervlerdeki bu düşüşün etkileri takip edilmelidir.

Ayrıca, Kamu Kesimi Finansmanı'nda (KKM) görülen 22 milyar TL'lik azalma, mali durumun incelenmesi açısından önemlidir. 27 haftada 1 trilyon 080 milyar TL KKM'den çıkış, mali dengenin zorlandığını gösterebilir.

Borsa yeni güne nasıl başladı? En çok kazandıran sektör hangisi? Borsa yeni güne nasıl başladı? En çok kazandıran sektör hangisi?

Bugün içeride herhangi bir ekonomik veri bulunmazken, dışarıda ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik rakamları piyasaların yakından takip ettiği önemli göstergeler arasında yer alıyor. Bu veriler, küresel ekonomik durum ve doların değerindeki değişiklikler konusunda daha fazla bilgi sağlayabilir. Piyasalar, bu verilerin açıklanmasını bekleyerek gelecek döneme yönelik stratejilerini belirleyebilirler.