Pamukkale Üniversitesi İslami İlimler Enstitüsü ve Kırgızistan Oş Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesince, Türkmenistan-İran sınırındaki Serahs şehrinde 1009-1090 yıllarında yaşayan Türk asıllı fıkıh bilgini Muhammed es-Serahsi'nin hayatı, eserleri, fıkıh literatüründeki yeri ile hukuk felsefesine etkilerini değerlendirmek üzere "2'inci Uluslararası Serahsi Sempozyumu" düzenlendi.

Sempozyumun açılışına konuşan Erbaş, son birkaç asırdır İslam coğrafyasının maruz kaldığı siyasi, iktisadi ve kültürel saldırıların Müslümanların kendi medeniyet müktesebatıyla ilişkisini sekteye uğrattığını belirterek, "Müslüman toplumların dini bilgi bakımından mahrumiyet yaşamasına sebep olan bu durum, aynı zamanda dini kavramların bağlamından koparılarak istismar edilmesine de zemin hazırlamıştır. İslam ülkelerinde yıllardır yaşanan terör, tefrika, etnik ve mezhebi çekişmeler hep aynı sorunun yansımalarıdır" dedi.

Sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi açılardan devasa krizlerin kuşatması altında bulunan dünyanın, tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşadığını dile getiren Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Küresel aktörlerin sonu gelmez ihtirasları dünyayı topyekun bir felakete sürüklemektedir. Özellikle inanç ve kültür ırkçılığı, ayrımcılık, şiddet ve İslam düşmanlığı gibi sorunlar, bugün Müslümanlara hayatı adeta zindan etmektedir. İşte ilk kıblemiz Kudüs, Peygamber Efendimizin miraç hatırası Mescid-i Aksa, bir asra yakındır kanayan yaramız Filistin, bugünlerde yine işgalci İsrail'in haksız, hukuksuz ve insafsız, vahşice saldırılarına sahne olmaktadır. Filistinli kardeşlerimiz, akıl almaz katliamlara ve soykırıma maruz bırakılmaktadır. Gazze, çoluk çocuk demeden günlerdir büyük bir katliam yaşamaktadır. Orada yaşanan soykırım konusunda bütün ümmet, bütün Müslümanlar daha duyarlı olmalı. Elimizle yapmamız gerekeni elimizle, dilimizle yapmamız gerekeni dilimizle, kalbimizle, yüreğimizle yapmamız gerekeni yüreğimizle yapmak zorundayız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 30 Ağustos mesajı Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 30 Ağustos mesajı

"FİLİSTİN'İ KAN GÖLÜNE ÇEVİRİYORLAR"

İsrail'in, Müslümanların dağınıklığından aldığı cesaretle, terör örgütü gibi hareket ederek Gazze'de yaşlı, çocuk, kadın, bebek, sivil demeden bütün masum insanları katlettiğini söyleyen Erbaş, "Gözü yaşlı annelerin feryadı, gök kubbeyi titretiyor. Maalesef dünya, bütün bu cinayetleri seyrediyor. Bu bir insanlık dramıdır, bir ahlak ve medeniyet krizidir. Yaşananlar göstermiştir ki insanlığa huzur, barış ve refah getirme iddiasıyla ortaya çıkan bütün ideolojiler ve politikalar inandırıcılığını kaybetmiştir. Savunduğunu iddia ettiği bütün değerleri ayaklar altına alan Batı artık iflas etmiştir. Önemle ifade etmek isterim ki işgalci İsrail'in bu insanlık dışı davranışlarının altında sapkın bir inanç vardır. Bu inanca göre kendilerini dünyanın efendisi görüyorlar. Yeryüzünü kendi özel mülkleri zannediyorlar. Sapkın inançları onları buraya doğru yönlendiriyor. İslam coğrafyasında Tanrı'nın kendilerine vadettiğine inandıkları, 'Arz-ı Mev'ud' diye ifade edilen, bir coğrafyayı ele geçirip orada cenneti yaşayacaklarına inanıyorlar. Bu batıl inancın peşinde Filistin'i kan gölüne çeviriyorlar" ifadelerini kullandı.

Kudüs'ün Müslümanların elinden çıktıktan sonra adeta savaşın, kaosun, gözyaşının yaşandığı yer haline getirildiğini anlatan Erbaş, "Bütün bu trajedilere son vermek ve sıkıntıları bertaraf etmek için Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinden başka çıkar yol bulunmamaktadır. İnanıyorum ki vahdet şuuruyla birbirimize kenetlendiğimiz gün, ümmet coğrafyamızın asırlardır beklediği huzur ve barış kendiliğinden gelecek, İslam'a hayat veren ilke ve değerleri yeniden yeryüzüne nizam verecektir inşallah. Bizlere düşen bu ideal uğrunda var gücümüzle çalışmaktır" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA