Yargıtay'ın tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlali veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerine suç duyurusunda bulunmasının ardından İstanbul Barosu, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

DEAŞ'a yönelik operasyonlarda 119 şüpheli yakalandı DEAŞ'a yönelik operasyonlarda 119 şüpheli yakalandı

İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç yaptığı açıklamada, "Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi Başkan ve üyelerinin yargıya duyulması gereken güveni zedeleyen eylemleri dolayısıyla İstanbul Barosu tarafından gerekli cezai soruşturma için Yargıtay 1'inci Başkanlık kuruluna suç duyurusunda bulunulmuştur" dedi.

Ayrıca gerekli disiplin soruşturması için Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu ve Hakim ve Savcılar Kuruluna da suç duyurusunun bir örneğinin gönderildiğini belirten Saraç, "Bu hukuksuzluğa hep beraber karşı durmak veya bir başka deyimle hukuka hep beraber sahip çıkmak için bu suç duyurusu tüm meslektaşlarımızın da imzasına açılmıştır. Bugün itibariyle 3 bin 235 İstanbul Barosu mensubu meslektaşımız da suç duyurusuna imza vermişlerdir, bu imzalarda bugün Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na iletilecektir" şeklinde konuştu.

"AYM HEDEF GÖSTERİLMİŞTİR"

"Yine süreçte bazı basın organlarınca Anayasa yargısını, anayasa yargısının fonksiyonu ve hukuk sistemindeki konumunu hiçe sayan ve Anayasa yargısını itibarsızlaştırmaya yönelik ifade ve ithamlarda bulunulduğu gibi, Anayasa Mahkemesi üyeleri açıkça hedef gösterilmiştir. Bu durum Türk Ceza Kanunu’na göre açıkça suç teşkil etmektedir. Anayasanın 2'nci maddesine göre Cumhuriyetimiz demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir" ifadelerini kullanan Saraç, sözlerine şöyle devam etti:

"Hukuk devleti ilkesi; devletin tüm organlarının üstünde hukukun mutlak egemenliğinin bulunmasını, yasa koyucunun da her zaman Anayasa ve Hukukun üstün kuralları ile kendisini bağlı saymasını gerektirir. Bu bağlamda yasa koyucunun yasal düzenlemelerin yapılması sırasında yaparken ki takdir yetkisi, sınırsız ve keyfi olmayıp, hukuk devleti ilkeleriyle sınırlıdır. Başka bir deyişle Hukuk devleti kuralları belirli, bireylerin öncesinde kuralları ve yaptırımlarının öngörülebilir olduğu devlettir. Yürütmenin beğenmediği karar olunca müdahale ettiği sistemde hukuki öngörülebilirlik ve belirlemede yoktur. Böyle bir durum Anayasa’nın değiştirilmez hükümleri içerisindeki Hukuk devleti kavramını da temelden sarsar."

Yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğine vurgu yapan Saraç, "İstanbul Barosu ve burada bulunan meslektaşlarımız adına siyasal erki elinde bulunduranlara sesleniyoruz. Yargıya müdahale etmekten vazgeçin" şeklinde sözlerini tamamladı.