Gündem

Oramiral Tatlıoğlu'ndan 'EGAYDAAK' açıklaması

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Karadeniz Bölgesi'nde bazı sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, "NATO, Karadeniz'de bazı tedbirler almaya çalışıyor. Ancak Karadeniz'de bu tedbirleri biz kendimiz alacağımızı ifade edip NATO'yu veya Amerika'yı Karadeniz'de istemediğimizi beyan ediyoruz" dedi.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, 'Deniz Astsubay Okullarının Kuruluşunun 133'üncü Yıl Dönümü' etkinlikleri kapsamında Yalova'nın Altınova ilçesindeki MSÜ Deniz Astsubay Meslek Yüksekokulu Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı'na geldi. Tören kapsamında, astsubay öğrencileri merasim geçişi yaptığı sırada Deniz Kuvvetleri'ne bağlı uçak ve helikopterler selamlama uçuşu gerçekleştirdi. 

Geçiş törenini izleyen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Şehit Denizci Kurmay Kıdemli Albay Turhan Subaşı Sinema ve Konferans Salonu'nda konuşma yaptı. 

Son dönemde Karadeniz'de çok önemli ekonomik gelişmelerin olduğunu belirten Tatlıoğlu, "Şu ana kadar Batı Karadeniz'de 710 milyar metreküp doğal gaz bulundu. Karadeniz bizim için zaten çok önemliydi. Şu anda da ekonomik anlamda da bizim için daha önemli bir konuma sahip. Biz Karadeniz'deki TPAO'nun faaliyetlerinden o faaliyetlerin işaretlenmesi için sürekli olarak varlık gösteriyoruz. Karadeniz'deki gemi varlığımız artarak devam ediyor" dedi.

Konuşmasında, Karadeniz Bölgesi'nde çeşitli sıkıntıların olduğuna dikkat çeken Tatlıoğlu, "2008 senesinde Gürcistan ve Rusya ile başlayan gerilimler, Güney Osetya-Kuzey Osetya problemleri, Abhazya'nın aynı şekilde problemleri, 2014 yılında Kırım'ın işgal edilmesi, 2018 Kerç Boğazı, 2022 yılında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı, Karadeniz'deki jeopolitik mücadelede yeni bir dönem başlattı. Bildiğiniz gibi NATO Karadeniz'de bazı tedbirler almaya çalışıyor. Ancak Karadeniz'de bu tedbirleri biz kendimiz alacağımızı ifade edip NATO'yu veya Amerika'yı Karadeniz'de istemediğimizi beyan ediyoruz. Son dönemde medyadan mutlaka takip etmişsinizdir. Ukrayna-Rusya savaşından dolayı 400'ün üzerinde Karadeniz'e dökülen mayın var. Bu mayınlardan 17 tanesi sahillerimize geldi. 2 tanesini tespit edemedik. 1 tanesi Kastamonu Cide'de, diğeri de Karadeniz Ereğli Liman girişinde patladı. Bu mayınlar çok tehlikeli. Karadeniz'de bu mayınlarla mücadele ediyoruz. Amacımız, Montrö'ye uyulsun. Karadeniz'de biz bütün güvenliği sağlarız Türkiye olarak. Karadeniz'i bir Orta Doğu'ya çevirmesinler. Dolayısıyla Karadeniz'e herhangi bir ülkenin veya NATO'nun girmesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

"TEK BİR KURŞUN ATMADAN ADALARIMIZ YUNANİSTAN'A VERİLDİ"

Donanmanın önemine değinen Tatlıoğlu, "Osmanlı İmparatorluğu'nun en kuvvetli olduğu dönem, denizciliğin en kuvvetli olduğu dönemdi. Osmanlı denize ve denizcilere verdiği önemi azalttığı için toprak kayıpları başlamış oldu. Güçsüz bir donanma olduğu için tek bir kurşun atmadan Ege'de adalarımız Yunanistan'a verilmiş oldu. Yunanistan, bunlarla da yetinmek istemiyor. Kendi haritalarından 'Bizimdir' diye gösterdikleri yerler ekrandaki gibi bizim bölgeleri de kapsıyor. Bildiğiniz gibi Yunanistan'la aramızda 8 temel sorun var. Bunların 7 tanesi bizimle ilgili. Denizcilikle ilgili. Bunların çözülmesiyle ilgili çaba harcamak yerine Yunanistan sürekli olarak gerginliği tırmandırıcı faaliyetlerde bulunuyor. 23 tane gayri askeri statüde adalar var. Bunların 19 tanesini silahlandırdılar. Egemenliği, aidiyeti tartışmalı adalarımız ve kayalıklarımız var. Bunlara kendi adalarıymış gibi ziyaretler tertipleyerek kendilerininmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Bir taraftan uygun ortam bulunca kendi stratejilerini dikte etmeye çalışıyorlar. Örneğin Yunanistan batısındaki kara sularını 2020 yılında 12 mile çıkardı. Şu mesajı vermeye çalışıyor; 'Fırsatını bulursam Ege'de de 12 mile çıkaracağım'. Avrupa Birliği'ni arkasına alarak Ege'deki adaları ve kayaları sahiplenmeye çalışıyor. Özetle Yunanistan'ın amacı bölgesel liderlik rolünü ele almak" diye konuştu.

"YUNANİSTAN'LA NEREDEYSE AYNI SEVİYEYE GELDİK"

Donanmanın daha da geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Tatlıoğlu, "25 tane İHA'mız, 12 tane deniz karakol uçağımız, 3 tane genel maksat uçağımız, 41 tane helikopterimiz olmak üzere iyi bir deniz hava gücümüz var. Yunanistan gemi sayısı olarak bizden daha düşük bir seviyedeyken şu an neredeyse aynı seviyeye geldik. Dolayısıyla gemi ihtiyaçlarımız var, çeşitli platformlara ihtiyaçlarımız var" dedi.

Yunanistan’ın Avrupa Birliği’ni de arkasına alarak adaların kendilerine ait olduğunu kanıtlamaya çalıştığını söyleyen Tatlıoğlu, "Sürekli tacizde bulunuyor. Deniz karakol uçaklarımız, uçaklarımız, helikopterlerimize, gemilerimize. Toplamda 32 tane taciz var ve bu tacizler artarak devam ediyor. Biz Libya’daki meşru hükümeti destekliyoruz. Ancak Fransa ve Yunanistan bu desteğimize engel olmak maksadıyla bir harekat başlattı. Bu harekatta bizim Libya’ya, meşru hükümetine verdiğimiz desteği azaltmaya çalışıyor. Bu nedenle de Libya’nın kuzeyinde bir harekat icra ederek bizim Libya ile olan irtibatımızı kesmeye çalışıyor. Yine başka gerginliği tırmandırıcı faaliyeti ise Ege Denizi’nde muhtelif sahalar ilan ederek, ben bu sahalarda eğitim yapacağım diyerek bizim Ege Denizi’ni kullanmamızı engelliyor" ifadelerini kullandı.

"TB3'LER YIL SONUNDA HAZIR OLACAK"

İnsansız hava araçlarında Türkiye'nin marka olduğunu belirten Tatlıoğlu, "Ama İnsansız Deniz Araçları'nda da çok iyiyiz. Bu yılın sonunda 4 tipini teslim alacağız. Salvo İDA'da önümüzdeki sene envantere katılacak. Kamikaze İDA'lar üzerinde de çalışıyoruz. TB2'ler, ANKA'lar, AKSUNGUR'lar, şu anda kullanımda. Anadolu gemisinde kullanacağımız TB3'ler de bu yılın sonunda hazır olacak. Uçuşlarından olumlu sonuçlar aldığını öğrendik. Parasını verdiğimiz halde güdümlü mermi vermiyorlar. Biz de kendi güdümlü mermimizi kendimiz yaptık. Atmaca güdümlü mermimiz, Harpoon güdümlü mermisinden çok daha iyi ve envantere aldık. Seri üretim devam ediyor" diye konuştu.

"ORTAK TATBİKATLAR YAPARAK, BİZİ CAYDIRMA NİYETİNDELER"

Akdeniz’de de muhtelif sorunların yaşandığına vurgu yapan Tatlıoğlu, Doğu Akdeniz’de 3 havzada ciddi miktarda doğal gaz ve petrol bulunduğunu ifade etti. 

Bu nedenle Doğu Akdeniz’de bir güç mücadelesinin yaşandığını dile getiren Tatlıoğlu, şöyle devam etti:

"Doğu Akdeniz’de hiçbir devlet, tek başına deniz yetki alanı ilan edemez. Çünkü çok fazla ülke var ve birbirine kilit halinde yetki alanları var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni Kıbrıs’ın güneyinde, Yunanistan Girit’in güneyinde muhtelif deniz yetki alanları ilan ederek oradaki zenginliklere tek başına sahip olmaya çalışıyor. Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ve Mısır, Türkiye’nin karşısında bir blok oluşturmuş durumda. Bu bloğa da en büyük desteği Fransa ve Amerika veriyor. Bu destekle Türkiye’ye bir bloklaşma içindeler. Ortak tatbikatlar yaparak Türk Deniz Kuvvetleri’ni, bizleri caydırma niyetindeler. Yunanistan’ın amacı bölgesel liderlik rolünü ele almak. Yunanistan yapmış olduğu bütün uygulamalarda çifte standartlı bir uygulama içinde. Örneğin İtalya ila deniz yetki alanlarını belirlerken kendi adalarına deniz yetki alanı vermiyor, adaların yetki denizalanı yok diyor. Bizle böyle bir anlaşma yapacağı zaman 10 kilometrekarelik Meis adasına 41 bin kilometrekare deniz yetki alanı istiyor."

İTALYAN GEMİLERİ ENGELLENDİ

Oramiral Tatlıoğlu, Yunanistan’ın Türkiye’yi Eastmed Doğalgaz Boru Hattı projesi çerçevesinde Doğu Akdeniz’deki denklemin dışında tutmaya çalıştığını belirterek, "İtalya’yı da kullanıyorlar. İtalyan gemileri geldi, Eastmed Projesi çerçevesinde çalışma yapmak istiyoruz dediler ancak engelledik. Kabul edemeyiz dedik. Çünkü bunun Yunanistan’ın projesi olduğunu biliyoruz. Kendi deniz yetki alanlarımız içinde buna müsaade etmedik" dedi.

Türkiye’nin Akdeniz’de Birleşmiş Milletler’e deklare ettiği sahaya hiç kimseyi sokmayacaklarını anlatan Tatlıoğlu, "Burada hiç kimseye müsaade etmeyiz. Buradaki bütün zenginlikler Türkiye’ye aittir diyoruz. Biz de karşılık olarak Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’na arama yapmaları için de sahaları vermiştik. Bu sahalarda doğal gaz ve petrol aramaları yapıyoruz. Aynı sahalarda onlar da yapmak istiyorlar. Şu ana kadar toplam 35 gemiyi engelledik. Bu engellemeleri zaman zaman basından takip ediyorsunuzdur. Bazıları da basına verilmiyor. Çok ciddi olarak bizi savaşın eşiğine getiren engellemelerdir. Biz kendimiz onları engellememize ilave olarak burada, kendi kıta sahanlığımızda doğal gaz ve petrol aramaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

KIBRIS

"Kıbrıs yine ayrı bir sorun alanımız Yunanistan’la" diyen Tatlıoğlu, "Kıbrıs bizim için çok önemli. Bildiğimiz gibi Akdeniz’in en büyük üçüncü adası. Çok stratejik bir yerde. Süveyş kanalına yakın olması, tüm Doğu Akdeniz’i kontrol etmesi açısından çok önemli. Biz Kıbrıs’ın herhangi bir parçasına Türkiye’ye tehdit oluşturabilecek bir gücün gelmesini istemiyoruz. Türkiye’ye karşı satıhtan satha füze sitemlerinin konuşlanmasını, yine hava savunma sistemlerinin konuşlanmasını istemiyoruz. Son olarak 2021 yılında bir deklarasyonda bulunduk. Dedik ki, Kıbrıs’ta 2 devletli çözümden başka hiçbir çözümü kabul etmiyoruz" ifadelerine yer verdi.

Magosa’nın kuzeydoğusunda iskele bölgesinde yeni bir üs yaptıklarını söyleyen Tatlıoğlu, Deniz Kuvvetleri’nin daimi olarak orada konuşlanacağını anlattı. 

Yunanistan’ın gemi sayısının Türkiye’ye göre çok daha düşük seviyedeyken şu anda neredeyse aynı seviyeye geldiğini belirten Tatlıoğlu, "Dolayısıyla gemi ihtiyaçlarımız var çeşitli platformlarda. Dünyanın her yerinde faaliyetlerimizi icra ediyoruz" diye konuştu.

Tatlıoğlu, düzensiz göçle de mücadeleye başladıktan sonra göçmen sayısının yüzde 98 azaldığını söyledi.

LİBYA

"Yaptığımız faaliyetlerde çok kararlıyız. Doğu Akdeniz, Karadeniz’deki hak menfaatlerimizi Deniz Kuvvetleri olarak koruyoruz" diyen Oramiral Tatlıoğlu, "Libya olaylarıyla ilgili olarak gemilerimizi Libya’nın önüne yolladık. İlk baştan 4 fırkateynimizi yolladık. Bunlar Hafter’in büyük İHA’ları var, karşı tarafta olan grubun. Bizim fırkateynlerimizden attığımız güdümlü mermilerle 3 tanesini bunların düşürdük. Şu an itibariyle 2 gemimizle Libya bölgesinin hava savunmasına destek sağlıyoruz. Çok zorlandık. Karaya basmadan 6 ay bu görevleri yapmak zorunda kaldılar" açıklamasında bulundu.