Ortadoğu’da Kayıp Barış: İsrail-Gazze Savaşı ve Siyasi Çalkantılar

Ortadoğu'da yıllardır süregelen çatışmalar, İsrail-Gazze savaşının son dönemdeki tırmanışıyla yeniden dünya gündeminin merkezine oturdu.

Bu yazıda, çatışmanın gidişatını, İsrail Savaş Kabinesi'ndeki dağılmayı ve İsrail'in Lübnan'da gerçekleştirdiği operasyonları değerlendireceğiz. 

İsrail-Gazze Savaşının Seyri

İsrail ve Gazze arasındaki çatışmalar, bölgedeki kalıcı barış umutlarını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Son aylarda şiddetlenen çatışmalarda yüzlerce insan hayatını kaybederken, binlerce kişi de yaralandı. İsrail, Gazze'deki Hamas hedeflerine yönelik geniş çaplı hava saldırıları düzenlerken, Hamas da İsrail'e roket saldırılarıyla karşılık veriyor. Bu karşılıklı saldırılar, sivillerin yaşadığı bölgelerde büyük yıkımlara ve can kayıplarına neden oluyor. Çatışmaların artmasıyla birlikte uluslararası toplum da harekete geçti. Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülke, tarafları itidale çağırdı ve ateşkes sağlanması için diplomatik girişimlerde bulundu. Ancak, bu girişimlerin şu ana kadar kalıcı bir çözüm getiremediğini söylemek mümkün.

İsrail Savaş Kabinesi'nin Dağılması

İsrail'in iç siyaseti de bu çatışmaların gölgesinde büyük bir krize sürüklendi. Başbakan'ın liderliğindeki savaş kabinesi, artan çatışmalar ve iç siyasi baskılar nedeniyle dağılma noktasına geldi. Kabine üyeleri arasında, savaşın yönetimi ve stratejileri konusunda derin görüş ayrılıkları yaşanıyor. Bazı üyeler, daha sert ve kapsamlı askeri operasyonlar yapılmasını savunurken, diğerleri diplomatik çözüm yollarının aranması gerektiğini belirtiyor. Kabinedeki bu bölünme, İsrail hükümetinin karar alma mekanizmalarını olumsuz etkileyerek, savaşın gidişatını daha da karmaşık hale getiriyor. Siyasi istikrarsızlık, hükümetin halka güven vermesini zorlaştırırken, İsrail toplumu içinde de huzursuzluğun artmasına neden oluyor. Ama Binyamin Netanyahu liderliğinde devam eden koalisyon hükümeti ise dağılmanın önüne geçmeye çalışıyor. Özellikle Ultra-Ortodoks Yahudilerden oluşan ve İsrail siyasetinde "şahinler" olarak bilinen grup, Ben Gvir'i güçlü bir şekilde destekliyor ve Gazze’ye yönelik radikal kararlarını memnuniyetle karşılıyor. Bu durum, İsrail siyasetinde önemli bir etki yaratıyor. Netanyahu'nun bu durumu sineye çekmesinin nedeni ise, "şahinlerin" koalisyon hükümetini dağıtma olasılığı karşısında duyduğu endişe olarak değerlendiriliyor. Netanyahu, önümüzdeki günlerde ordu ve koalisyon ortakları arasında bir seçim yapmak durumunda kalabilir.

İsrail'in Lübnan Operasyonları

Gazze'deki çatışmalar sürerken, İsrail'in Lübnan'da gerçekleştirdiği askeri operasyonlar da dikkat çekiyor. İsrail, Hizbullah'ın güney Lübnan'da güçlenmesine karşı önleyici tedbirler almak amacıyla, bölgedeki bazı stratejik hedeflere yönelik hava saldırıları düzenledi. Bu operasyonlar, Lübnan'da da büyük bir tepkiyle karşılandı ve bölgedeki tansiyonu daha da yükseltti. Lübnan'da yaşanan siyasi ve ekonomik kriz, İsrail'in bu operasyonlarını daha da karmaşık bir hale getiriyor. Hizbullah'ın, Lübnan'ın iç politikasında güçlü bir aktör olduğu düşünüldüğünde, bu operasyonların bölgedeki istikrarı nasıl etkileyeceği belirsizliğini koruyor.

Sonuç ve Değerlendirme

İsrail-Gazze savaşı, bölgedeki kırılgan dengeleri yeniden sarsarken, İsrail Savaş Kabinesi'ndeki dağılma ve İsrail'in Lübnan'daki operasyonları, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) dikkatini Gazze’den çekmesine neden olacağa benziyor. Ateşkes ihtimali Gazze hattında pek mümkün görünmese de İsrail’in yoğun saldırılarının Lübnan’da bulunan Hizbullah hedeflerine kayacağı öngörülüyor. Ayrıca Suriye’de etkin şekilde varlık gösteren Haşdi-Şabi ve İran temelli misil hareketlere yönelik İsrail’in operasyon yapması bekleniyor. Türkiye’nin diplomatik anlamda gerçekleştirdiği görüşmeler kapsamında ateşkes için tarafları ikna etme çabası ise etkisini kısa vadede olmasa da uzun vadede göstereceğe benziyor.