Türkiye'de ana damar olarak birçok sayıda civarında tarikatın olduğuna dikkat çeken Gazeteci Yılmaz Özdil, çoğunun vakıf veya dernek adı altında faaliyet gösterdiğini savundu.
Geçmişte yaşanan tarikat facialarına örnek gösteren Özdil'in açıklamaları şöyle:
"6 aylık bebeğin evlendirilmesiyle gündeme gelen Hiranur Vakfı'na vakıf deniliyor ama aslında İsmail Ağa cemaati... Sıddık Naci Eren Vakfı var mesela 12 yaşındaki çocuğa tecavüzle gündeme yatmıştı. Vakıf dediğin aslında başka bir cemaat. Eminim hatırlıyorsunuzdur. Antalya'da bir öğrenci yurdunda görevli bir aşçı, üniversite öğrencisinin kafasını satırla gövdesinden ayırdı. Kafayı sokağa fırlattı. Alim derneğinin yurduydu orası. Güya dernek dedikleri aslında Erenköy cemaatiydi.Adana aladağda 11 kız çocuğu diri diri yanarak can verdi, atılır. Unutmak mümkün değil. Asil Çağındaki Talebelere Yardım derneğinin yurduydu orası. Güya dernek dedikleri de aslında Süleymancılar cemaati.Aselsan da, Türk Havacılık Uzay Sanayi'nde devletin kritik pozisyonlarıda yönetici konumunda olan bazı kişiler, mesela Hayra Davet Vakfı'ndan... Kim bu vakıf ? Aslında Nakşibendi Tarikatı'nın bir kolu"
"VAKIF ADI ALTINDA VERGİDEN MUAF TUTULUYOR"
"Tarikatlar dernek adı altında kamu yararına dernek statüsüne sokuluyor. Böylece izin almadan para toplayabilme yetkisi veriliyor bir nevi Kızılay gibi oldu. Vakıf adı altında vergiden muaf tutuluyor. Bunların etkinliklerine devletin televizyonu TRT'de yer veriliyor. Dernek ve vakıf öyle uzaklarda falan da aramaya gerek yok. Istanbul'un göbeğinde sarıklı şalvarda Cübbeli dolaştıkları "tarikat gettoları" var. Ama hiçbir yerde tarikat yazmıyor. Her yerde vakıf ne dernek tabelası... Milli Eğitim Bakanlığı, vakıf ve dernek adı altındaki tarikatlara okullarımızda etkinlik yapmasına izin veriyor. "Okul gezisi" adı altında çocukların topluca tarikat yuvalarına götürülmesine izin veriyor. Tatil kampı adı altında çocukların tarikat yuvalarının kamplarına götürülmesine izin veriyor. Protokolleri işte bunlar."
"TARİKATLAR TÜRK SİYASETİNİ ESİR ALMIŞTIR"
Özdil, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Türkiye'de 1 milyon çocuk örümcek ağına yakalanmış vaziyette. Tarikat Erasmus var ya? Tarikatlar kendi aralarında öğrenci değişim programı kurmuş durumda. Türk çocuklarını Mısır'daki, Irak'taki, İran'daki, Suriye'deki medreselere götürüyorlar. Vatan aidiyeti yok edilmiş, mutant nesil yetiştiriyorlar. Tarikatlar aslında Türk siyasetini de almış vaziyette. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı değil iktidar yol veriyor. Muhalefet desen ya apaçık tarikat olduklarını bile bile sanki gerçekten dernekmiş gibi sanki gerçekten vakıfmış gibi meşrulaştırıyor. Sivil toplum kuruluşu muamelesi yapıyor. Özellikle muhalefetteki politikacıların tepkilerine lütfen dikkat edin. Bakın, bu 6 yaşındaki bebek sapıklığını da bilemedi. Bebeğin sözde şey babasına mürit damata neler söylüyorlar? "Haysiyetsiz, şerefsiz" filan böyle atıp tutuyorlar ama cemaatin adını asla söylemiyorlar. Habire vesayetten şikayet ediyor. Halbuki Türkiye'de tarikat vesayeti yaşanıyor."
