Küçükçekmece'deki metrobüs kazasıyla ilgili yeni gelişme Küçükçekmece'deki metrobüs kazasıyla ilgili yeni gelişme

İstanbul Üniversitesi'nden (İÜ) Prof. Dr. Sedat Avcı, Küresel Denge Derneği ile yürüttükleri projeyi İzmir için kritik bir uyarıda bulundu. İzmir'de yaşayanların dikkat! Uzman isim "Su kabarmaları şehri yutacak, şu anda elimizdeki imkanlarımız hazırlığımız var" diyerek uyardı. Önlem alınmazsa tüm canlıların hayatı kaybedilebilir.

UZMAN İSİMDEN İZMİR İÇİN KORKUTAN UYARI

Türkiye Kasım ayında büyük fırtınalarla karşı karşıya kalırken Prof. Dr. Sedat Avcı'dan İzmir için korkutan bir uyarı yapıldı. İzmir'de fırtına kabarmaları nedeniyle denizlerdeki su seviyesinde yükselerek yaşam alanlarını etkileyeceğine dikkat edilmesi Avcı, korkunç felaket öncesinde uyardı. Son günlerde yaşanan fırtına kabarmalarında su üzerinde 100 metre ilerleyerek kıyı yapılaşmalarına kadar uzanana kadar uzanan Prof. Dr. Avcı, aynı zamanda deniz suyunun yer altı sularına karışabileceğini söyledi.

"FIRTINALAR SONRASI HIZLA YÜKSELDİ"

Yaşanan bu durumun İzmir için büyük bir tehlike arz ettiğini belirten Avcı, "İzmir'in Karşıyaka ilçesinde Uçan Yunuslar Heykeli'nin bulunduğu bölgede deniz seviyesinde olası bir yükselmede, gelecekte neler olabileceğini günümüz koşullarında görebiliyoruz. Fırtına kabarmalarında su seviyesi ne kadar yükselirse, gelecekte de denizdeki su seviyesinde o kadar yükselme olabilir. Fırtına kabarmalarında 60 santimlik bir yükselme söz konusu olabiliyor. İki gün önce yağışlı bir hava vardı. Uçan Yunuslar Heykeli'nde yeşil alan tamamen deniz suyundan etkilendi. Fırtına kabarması olduğunda bu su, iç kesimlere doğru demir yolunu, kara yolunu geçiyor ve binaların temeline yaklaşıyor. Girne Caddesi'ne kadar gidebiliyor. Mesafe 100 metreyi bulabiliyor" dedi.

BÜYÜK TEHLİKE KAPIDA! ACİLEN ÖNLEM ALINMALI

Acilen önlem alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sedat Avcı, "Konak'ta Saat Kulesi'nin olduğu bölgede özellikle kuzeyden rüzgar estiği zaman, suyun geldiğini, o alanın suyla dolduğunu görmek mümkün. Fırtına kabarmaları bugünkü koşullarda günlük hayatımızı etkileyebilecek boyutlarda. Deniz seviyesi yükseldiği zaman, bu etki artacak. Bunların tedbirini almamız mümkün. Deniz seviyesinin yükselmesi bugünden yarına olacak bir olay değil. Hazırlık yapabilme şansımız var. Kıyıdaki yapılarımızı buna göre ayarlayabilirsek, daha az etkileneceğiz. Bazı kıyılarda yapılar söz konusu değil; deniz seviyesinin yükselmesi, bu durumda farklı değişikliklere yol açacak. Örneğin Gediz Deltası, Çamaltı Tuzlası'nda üretimin devam etmesi için farklı önlemler alınması gerekiyor. Tarımsal alanlarda deniz suyunun yükselmesi taban suyunun özelliğini kaybetmesine de yol açacak. Bu ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Deniz seviyesi yükseldiği zaman yer altı suyuna deniz suyundan bir sızma olacak. Bu da bitkileri sulamak için kullanacağımız sularda kayıp anlamına gelebiliyor" uyarısında bulundu.

"İÇ DENİZLERDE DE TEHLİKE SÖZ KONUSU"

Projeye ilişkin de konuşan Prof. Dr. Avcı, "Bu projede fiziki etkilerin beşeri sonuçları üzerine çalışmalar yürüttüm. Örnek olarak seçilen İstanbul ve İzmir, açık deniz özelliğine yakın yapıya sahip. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak deniz seviyesinin yükselmesini düşündüğümüzde, daha çok okyanus çevresindeki alanların etkileneceği beklenir. Fakat iç denizlerde de deniz seviyesinde belli değişimlerin olması söz konusu. Proje sonucunda 2050 yılında 50 santim, 2100 yılında 1 metre deniz seviyesinde yükselme olabileceğini ortaya koyduk. İstanbul ve İzmir'in topografik özelliklerini göz önünde bulundurarak, nerelerin etkilenebileceğini tanımlamaya çalıştık. İzmir'de yapılanmış çevrenin dışında doğal alanlar da yoğun. Gediz Deltası, kuzeyde Çandarlı Körfezi'nin olduğu kesim, Küçük Menderes ve Büyük Menderes havası gibi" dedi. Küresel Denge Derneği Başkanı çevre ve siyaset bilimci Nuran Talu ise "30 yıldır bir fikir kulübü olarak çalışıyoruz. Denizdeki su seviyesinin yükselmesi ile ilgili bu araştırmayı 2 yıl içerisinde bilim insanlarıyla çalışarak yaptık" diye konuştu.