Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi"nin yapılacağı Kral Abdülaziz Uluslararası Konferans Merkezi'ne geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı konferans merkezine gelişinde, Suudi yetkililer karşıladı. Liderler, aile fotoğrafının ardından zirve toplantısına geçti. 

Zirveye katılanlar arasında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Esad yıllar sonra aynı karede yer aldı. 

İki lider, son olarak 2011 yılında telefonda görüşmüştü.

İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bomba alarmı İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bomba alarmı

Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Verdiğimiz dayanışma mesajını alacağımız ve uygulamaya koyacağımız kararlarla perçinleyeceğiz. 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Ramallah'ta yaşananları ifade etmeye kelimeler kifayet etmiyor. İsrail yönetimi, birçoğumuzun doğru bulmadığı 7 Ekim hadisesinin intikamını Gazzeli bebeklerden, masum çocuklar ve kadınlardan çıkarmaktadır. Vatanlarını savunan Hamas direnişçileri ile işgalcileri aynı kefeye koymamız mümkün değildir. Saldırılardan Batı Şeria'daki kardeşlerimiz de olumsuz etkileniyor."

"ACİL OLAN KALICI ATEŞKESTİR"

"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 121 evet oyu ile kabul edilen karar İsrail ve destekçilerinin ne kadar yalnız olduklarını göstermiştir. İsrail'in katliamlarına karşı yükselen sesleri insanlık açısından ümitvar buluyoruz. İnsani yardımların bölgeye ulaştırılması için gayret gösteren bizim gibi diğer ülkeleri tebrik ediyorum. 10 uçak dolusu insani yardım malzemesini havalimanına sevk ettik. Dün toplam 666 ton insani yardım malzemesi taşıyan sivil gemimiz yola çıktı, bugün El Ariş Havalimanı'na varmış olacak. Birinci önceliğimiz ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz ulaştırılmasıdır. Acil olan birkaç saatlik fasıla değil, kalıcı ateşkestir."

"NÜKLEER BOMBALAR VARSA BUNLAR MUTLAKA ORTAYA ÇIKARILMALI"

"Nükleer silahlar meselesi araştırılmalı, Atom Enerjisi Ajansı'nın denetiminden kaçırılan nükleer bombalar varsa bunlar mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Böyle bir konunun geçiştirilmesine izin verilmemelidir. Bir diğer kritik mesele tazminat konusudur. İsrail'i her seferinde daha da pervasızlaştıran faktör, topraklarını işgal ettiği insanlara verdiği zararı tazmin etmemesidir. Batı'nın şımarık çocuğu gibi davranan İsrail, yol açtığı tahribatı tazmin etmek mecburiyetindedir. Filistinli kardeşlerimiz yalnız değildir. İİT kapsamında bir fon kurulması gerektiğine inanıyoruz."

"KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZ"

"Tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dahil gayret göstermeye hazırız. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın da yer aldığı Harem-i Şerif'in kutsiyetinin ihlali karşısında da müteyakkız olmalıyız. İsrail'in emrivakiler yapması kuvvetle muhtemeldir. Bölgedeki birçok ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit eden vadedilmiş topraklar hezeyanlarının dillendirilmesi bunun en açık ispatıdır. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs'ün ve tüm Filistin topraklarının eski günlerine kavuşması hepimizin dileğidir. Filistinli kardeşlerimizin de aralarındaki ayrılıkları geride bırakıp birlik içinde haklarını savunmalarını temenni ediyoruz."