Cumhuriyet'in aktardığına göre, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, asgari ücretin belirlenmesine ilişkin açıklama yaptı.

Elif Yılmaz, "Asgari ücret, emeğin karşılığı olan minimum ücret düzeyidir ve o ücret de Asgari Ücret Tespit Komisyonu ve TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranıyla belirleniyor. Hükümetten asgari ücret ile ilgili açıklamalar; hem 2024 yılında asgari ücret artışının yılda bir kez yapılacağı hem de ücretlilerin enflasyona ezdirilmeyeceği yönünde. Ancak bu iki açıklama birbiriyle çelişiyor" dedi.

Geçtiğimiz iki yıl yüksek enflasyon ve seçim ekonomisinin etkisiyle asgari ücretin yılda iki kez arttırıldığını hatırlatan Yılmaz, "Aynı enflasyonist süreç devam ediyor, seçim bu yıl da söz konusu. 2024 yılının ilk altı ayında enflasyon oranının yüzde 70’e ulaşma ihtimali çok yüksek. 2024’te ise temmuz ve ağustos 2023 enflasyonu sırasıyla yüzde 9,5 ve yüzde 9,1 olarak gerçekleştiği için bu yılın temmuz ve ağustos aylarında enflasyon baz etkisiyle düşse de TÜİK verilerine göre yıl sonunu yüzde 45’in üzerinde tamamlayacağını öngörüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA"

Asgari ücretin bugün açlık sınırının 2 bin 653 TL altında olduğunu savunan  Yılmaz, "Bu tutar asgari ücretin dörtte birine karşılık geliyor. Asgari ücrete 2024 yılı için bir kez ve enflasyona karşı kısmen koruyacak bir oran olarak yüzde 50 artış olursa net 17 bin 104 TL, brüt 20 bin 121 TL olacak. İşverene maliyeti ise yaklaşık 23 bin TL’yi geçecek. Asgari ücretin yüzde 50 üzeri her 5 puan artışı nette 550-600 TL artarken işverene maliyeti de 750-800 TL arasında artıyor. Ayrıca ücretlilerin yarısından fazlası asgari ücret ve onun etrafında ücret alıyor, o nedenle asgari ücret artışı diğer ücretleri de belirleyici oluyor" şeklinde konuştu.

Büyümenin yavaşladığı, sıkı para politikasının firmalar üzerinde etkilerinin göründüğü ortamda, çalışma barışını sağlayacak bir ücret artış oranı belirlemenin zorluğuna da dikkat çeken Yılmaz, "Ayrıca asgari ücretin yüksek enflasyon ortamında 2024’te bir kez ilk altı aylık enflasyonu yükseltici etki yapacak ama enflasyonla mücadelenin ücretlerin baskılanması üzerinden devam etmesi var olan adaletsizlikleri daha da artıracak" ifadelerini kullandı.

"İŞSİZLİK VE İFLASLAR ARTACAK"

TCMB'nin haziran ayından bu yana enflasyonla mücadele amacıyla sıkı bir para politikası uyguladığını söyleyen Yılmaz, "Enflasyon dinamikleri özellikle hizmetlerde katılığını hala sürdürüyor. Çekirdek enflasyonda kısmi gerileme başlasa da gıda, sağlık ve eğitim enflasyonu manşet enflasyonun çok üzerinde seyrediyor. Tüketim malı ithalatı canlılığını koruyor. 2023 yıl sonu enflasyonunun yüzde 65 civarında gerçekleşeceğini öngörüyorum" dedi.

Enflasyon dinamiklerinin 2024 yılında da yerini koruyacağını dile getiren Yılmaz, "Ücret artışlarının etkisiyle 2024 yılında hizmet enflasyonundaki önceki durum devam edeceğinden aylık enflasyonda gerileme zor. 2023 mayıs ve haziran aylarındaki sübvansiyonlu doğal faiz fiyatları nedeniyle gerileyen enflasyon baz etkisiyle mayıs ve haziran 2024’te yükselecek. Ardından KDV ve ÖTV artışlarının da etkisiyle temmuz ve ağustos 2023’te çift haneye yaklaşmış olan enflasyon oranlarının bu kez enflasyonu düşürücü baz etkisiyle bir gerileme görülse de 2024 yılının yüzde 45 civarında bir enflasyon ile tamamlanacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"Enflasyonla mücadeleye yönelik sıkı para politikası kredi faizlerini yükseltirken ekonominin soğuması kaçınılmaz ve Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 büyüdü. Bir yandan tüketim baskılanırken büyümenin itici gücü üçüncü çeyrekte inşaat sektörü oldu. Ancak yüksek faiz ortamı kredileri yüzdürülen, yeni kredi olanaklarına ulaşamadığı için iflas riski yaşayan firma sayısını artıracak" ifadelerini kullanan Yılmaz, şöyle devam etti:

Dolar/TL 34,07 seviyesinden işlem görüyor Dolar/TL 34,07 seviyesinden işlem görüyor

"Her ne kadar 'yatırım taahhütlü avans kredisi' ve 'ihracat ve döviz kazandırıcı reeskont kredisi' gibi selektif kredi imkanları olsa da bu kredilerden yararlanacak firmaların hem yatırım miktarlarının oldukça yüksek olması hem de yüksek teknoloji, savunma sanayi yatırımlarını baz alması nedeniyle, ekonominin neredeyse tamamının KOBİ’lerden oluştuğu ülkemizde söz konusu kredilerin büyüme ve istihdama katkısı sınırlı kalacak. Ekonomi soğumaya başlarken işsizlik oranlarında ücret artışlarının da etkisiyle bir yükselme olası görünüyor."

"YENİ ZAMLAR GELECEK"

"Seçimler, kamu harcamalarını dönemsel olarak arttıran bir nedendir" diyen Yılmaz, "Buna yol açan temelde iki faktör var: Biri, siyasi partilere bütçeden aktarılan meblağlar, diğeri de oy kaygısı taşıyan siyasi iktidarın popülist politikalarla kamu harcaması düzeyini arttırması. Seçimlerde medyan (ortanca) seçmenlerin kararı, çoğunluğun kararını yansıttığından medyan seçmen, en çok kamu hizmeti sunacak ama daha az yükümlülük yükleyecek partilere oy vererek kamu harcamalarının artışına ve kamu gelirlerinin azalışına etki yaparlar. Ancak seçim biter bitmez çoğunlukla maliye politikası sıkılaşır, çünkü bütçe seçimden yorgun çıkmıştır. Vergi artışları, zamlar art arda gelir, kamuda tasarruf gündeme taşınır" ifadelerini kullandı.

Bütçenin seçim döneminde oy kaygısı ile bir araç olarak kullanıldığını belirten Yılmaz, "2023 yılı ilk üç ayda 2022 yılı ilk üç ayına göre bütçe gelirleri sadece yüzde 32 artarken kamu harcamaları aynı dönemde yüzde 83 artış gösterdi. Seçimin ardından ek bütçe çıkarıldı. 2023 ilk altı aylık kümülatif bütçe açığı 659,4 milyar TL’ye ve 2023 bütçe açığı hedefinin yüzde 73,3'üne kadar yükseldi"  diye konuştu.

Yılmaz devamında, "Mali disiplinden uzaklaşılırken, bütçeyi finanse eden vergi mükellefleri, mali aldanma içinde olduklarını temmuz ayının ilk haftalarında gördüler. Önce KDV oran artışları geldi. Çoğu temizlik ürününde KDV oranı yüzde 8'den yüzde 20'ye çıkarıldı. Otomobilde KDV yüzde 18'den yüzde 20'ye yükseldi·. Benzin, tütün, alkol ve elektronik cihazların KDV oranları da yüzde 20 oldu. Ardından 16 Temmuz 2023 tarihli RG’de yayımlanan 7390 sayılı CB kararıyla benzin/motorinde yaklaşık 5 TL'lik artış oldu. Çünkü 15 Temmuz 2023 tarihli RG’de yayımlanan 7456 sayılı Torba Kanunda Cumhurbaşkanına ÖTV Kanunu (I) sayılı listede (benzin, motorin, LPG vb) maktu vergi tutarlarını beş katına kadar artırma yetkisi verilmişti" şeklinde konuştu.

Aynı kanunun 12. maddesine eklenen fıkra ile yine benzin, motorin, LPG vb maktu vergi tutarları, ocak ve temmuz aylarında TÜİK tarafından ilan edilen Yİ-ÜFE’de son altı ayda meydana gelen değişim oranında yeniden belirleneceğini de aktaran Yılmaz, "O nedenle yeni yılda Yİ-ÜFE’ye göre altı ayda bir akaryakıt ürünlerinde maktu vergi tutarları artacak. Ayrıca akaryakıt ÖTV’sinde KDV’nin yüzde 20 olduğunu da hatırlatayım" açıklamasında bulundu.