Gazze ile İsrail arasındaki çatışmalar tüm hızıyla sürerken kara harekatı olup olmayacağı henüz belli değil. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve kabine üyeleri harekatın yapılacağını, ancak zamanlaması hakkında bilgi vermeyecekleri yönünde açıklamalarda bulunuyorlar.

Bir yandan ABD’nin gerekli askeri teçhizatın bölgeye ulaştırılması amacıyla kara harekatını geciktirmeye çalıştığı, diğer yandan Netanyahu ile İsrail ordusu arasında operasyonun icrasına yönelik fikir ayrılığı olduğu iddiaları mevcut. Bu hususlara ek olarak, Netanyahu’nun kara operasyonuna ilişkin alacağı karar arkasında nasıl bir miras bırakacağını da belirleyecek.

Bugüne kadar İsrail tarihinde en uzun süre Başbakanlık yapmış kişi olarak tarihe geçmek isteyen Netanyahu, harekat olsa da olmasa da siyasi kariyerinin sonuna gelmiş durumda. Başbakan olmadan evvel kendisi hakkında açılan yolsuzluk soruşturmaları sürüyor. Bu nedenle, halk nezdinde, aylardır İsrail genelinde protesto gösterilerine neden olan yargı reformu yasası Netanyahu’nun koltuğunu sağlamlaştırmaya yönelik bir hamle olarak görülüyor. 7 Ekim’de Hamas’ın başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonu karşısında İsrail ordusu ve istihbarat kuruluşlarının hazırlıksız yakalanmaları toplumu Netanyahu’ya karşı birleştirmiş bulunuyor. 

ANKETLERDE NETANYAHU'YA TEPKİLER

7 Ekim'den bu yana İsrail’de yapılan üç ayrı ankette halkın %80’den fazlasının güvenlik ve istihbarat zaafından Netanyahu’yu sorumlu tuttukları görülüyor. Bir ankette Netanyahu destekçilerinin %79’unun kendisini suçlu bulduğu belirtiliyor. Eski siyasetçiler ve toplumdan Netanyahu’ya istifa çağrılarında bulunuluyor. Göstericiler geçtiğimiz hafta Netanyahu’ya tepki olarak Likud’un binasını kırmızıya boyamanın haricinde İsrail Savunma Bakanlığı önünde de protestolar düzenlemeye devam ediyor. Netanyahu ise tepkileri göğüslemek için iki gün önce yaptığı basın toplantısında “Herkesin cevaplar vermesi gerekecek, benim de. Ama tüm bunlar savaşın ardından olacak” ifadesini kullandı.

Anketlerdeki diğer önemli bir husus, halkın yarısından fazlasının kara operasyonunu desteklediği gerçeği. Dolayısıyla, Netanyahu içeride kara harekatının yapılması yönünde bir baskıya maruzken uluslararası toplumunun sağduyulu davranan üyeleri ise kara operasyonuna karşı çıkıyor ve bir an evvel ateşkes ilan edilmesi gerektiğini savunuyor. İsrail için esas önemli olan Biden yönetimi de zaten hiçbir askeri desteği esirgemiyor.

Netanyahu’nun önündeki opsiyonlar belli. İsrail Başbakanı ya uluslararası toplum ve özellikle de Arap dünyasından Yom Kippur Savaşı sonrasında gelen tepkilere benzer bir durumun yaşanması ihtimaline binaen kara harekatından vazgeçip hava operasyonuna ağırlık verecek, ki gelinen noktada bu zayıf bir ihtimal olarak ortaya çıkmaktadır, ya da kara operasyonu kararı alacak.

ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail’i ziyareti sırasında Güvenlik Kabinesi ile gerçekleştirdiği görüşmede kendisine kara harekatının düzenleneceği bilgisinin verilmesi, Başkanlık seçimleri arifesinde olan ve Donald Trump karşısında zor bir yarışa giren adıgeçenin operasyona engel olamayacağını gösteriyor.

KARA OPERASYONU, 'BÖLGESEL SAVAŞ' TEHLİKESİNİ BELİRLEYECEK

Kara harekatının kapsamı ise savaşın bölgesel bir çatışmaya dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyecek. Hizbullah ve İran’dan kara harekatının başlaması halinde savaşın yayılacağı yönünde mesajlar gelmeye devam ediyor. Halihazırda Gazze’de sivil kayıplar 7 bini aştı. İsrail uluslararası insancıl hukuka aykırı olarak hava bombardımanlarını sürdürüyor. Geniş çaplı bir kara operasyonu kararı alınması halinde Gazze’de sivil kayıpların artması kaçınılmaz. Meskun mahal savaşına girecek olan İsrail ordusunun da ciddi zaiyat vermesi söz konusu.

Kara harekatının rehinelerin kurtarılmasına yönelik sınırlı bir operasyon şeklinde gerçekleştirilmesi de bir seçenek. Bu durumda Gazze’deki sivil kayıplar artmaz, İsrail ordusunun kayıpları da asgaride olursa, Netanyahu’nun üzerindeki baskı hafifleyecek, rehineleri kurtaran lider olarak seçimlerde kendisine oy verenlerin desteğini yeniden kazanacaktır. Buna ilaveten savaşın bölgeye ve ötesine yayılma ihtimali de ortadan kalkmış olacaktır.

Ancak kararı ne olursa olsun, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik operasyonların sivil ayrımı yapmaksızın sürmesi, tüm dünyanın gözleri önünde ibadethanelerin, okulların ve hastanelerin bombalanması, Mısır’ın Refah sınır kapısı üzerinden Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasının İsrail tarafından engellenmesi, Netanyahu’nun artık siyasi kariyerinin sonuna geldiği gerçeğini değiştirmiyor.