Azerbaycan’ın bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin önemli simgelerinden biri olan Ebulfez Elçibey, ülkesinin modern tarihinde belirleyici bir rol oynamıştır.

1992-1993 yılları arasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Elçibey, Azerbaycan’ın bağımsızlık yolunda verdiği mücadele ile halkının gönlünde taht kurmuştur.

Elçibey, 1938 yılında Nakhchivan’da doğdu ve Sovyetler Birliği’nin eğitim sistemi altında yetişti. Eğitim hayatını Sovyetler Birliği’nde tamamladıktan sonra, Azerbaycan’ın bağımsızlığı için mücadele etmeye başladı. 1989’da Azerbaycan Halk Cephesi'nin (AHC) kurucu liderlerinden biri olarak, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Azerbaycan’ın bağımsızlığı için öncülük etti. Bu dönemde, Azerbaycan’ın egemenliği ve halkın özgürlüğü için verdiği mücadele, onun vizyonunu ve kararlılığını ortaya koymuştur.

1992 yılında yapılan seçimlerde Azerbaycan Cumhurbaşkanı olarak göreve başlayan Elçibey, ülkede demokratik reformlar gerçekleştirme ve bağımsızlığı pekiştirme hedefiyle hareket etti. Onun liderliğinde, Azerbaycan’ın egemenliğini güçlendirmeye yönelik önemli adımlar atıldı. Ancak, Elçibey’in görev süresi, iç ve dış zorluklar nedeniyle karmaşık bir dönem haline geldi. 1993 yılında çeşitli siyasi ve askeri baskılar sonucu görevden alındı.

Elçibey’in sözleri, onun özgürlük ve bağımsızlık vizyonunu net bir şekilde yansıtır. Bir konuşmasında, “Bizler sadece bir ülkenin değil, bir milletin özgürlüğü için savaşıyoruz. Bu mücadele, sadece kendi geleceğimizi değil, aynı zamanda tüm bölgenin geleceğini de şekillendiriyor” demiştir. Bu sözler, Elçibey’in Azerbaycan’ın bağımsızlığına olan sarsılmaz bağlılığını ve milletinin refahı için verdiği mücadeleyi açıkça ortaya koyar.

Elçibey’in bir diğer önemli sözü ise, “Azerbaycan’ın geleceği, sadece askeri güçle değil, aynı zamanda halkının eğitimi ve kültürel gelişimi ile şekillenecektir. Biz, bu ülkeyi sadece bugünün değil, yarının Azerbaycan’ı için de inşa etmeliyiz” şeklindedir. Bu ifade, Elçibey’in sadece siyasi değil, kültürel ve eğitimsel alanlarda da kapsamlı reform yapma isteğini vurgular.

Elçibey’in Atatürk’e olan derin sevgisi ve hayranlığı da dikkat çekici bir özelliktir. Ebulfez Elçibey, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü büyük bir saygıyla anmıştır. Atatürk’ün liderliği ve reformları, Elçibey için bir ilham kaynağı olmuştur. Atatürk’ün “Egemenlik, kayıtsız şartsız millete aittir” ilkesini, Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesinde bir rehber olarak görmüştür. Elçibey, Atatürk’ün modernleşme ve bağımsızlık vizyonunu, Azerbaycan’ın kendi bağımsızlık mücadelesinde bir model olarak kabul etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri liderliği de, Elçibey için büyük bir ilham kaynağıdır. Atatürk, Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’ndaki korkusuz askeri liderliği ile tanınmıştır. “Ya istiklal, ya ölüm” parolası, onun savaş alanındaki cesaretini ve kararlılığını simgeler. Atatürk’ün savaş stratejileri ve askerî dehası, hem Türkiye’nin bağımsızlığını kazanmasında hem de Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir örnek teşkil etmiştir. Elçibey, Atatürk’ün bu korkusuz liderliğini ve stratejik zekasını, Azerbaycan’ın modernleşme ve bağımsızlık sürecinde bir rehber olarak benimsemiştir.

Elçibey’in siyasi keskinliği kadar, Türkiye’ye olan romantik ilgisi de dikkat çekicidir. Ev hapsinde tutulduğu dönemde, gazeteci Mehmet Ali Birand’a Türkiye’nin Sesi yayınlarını dinlemeye çalıştığını anlatmıştır. Pencereden dışarıya uzattığı küçük radyosuyla Türkiye’nin Sesi yayınlarını yakalamaya çalışırken, Türkiye’yi dinlerken hayallere dalıp gittiğini belirtmiştir. Bu anı, Elçibey’in Türkiye ile olan derin duygusal bağını ve bu ülkenin onun için ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Azerbaycan’daki Sovyetler döneminin sonlarına doğru, Mihail Gorbaçov’un iktidara gelmesiyle başlayan kısmi özgürlükler, çeşitli cumhuriyetlerde muhalif hareketlerin filizlenmesine olanak sağlamıştı. Azerbaycan’da 1989 yılında Elçibey liderliğinde kurulan Halk Cephesi de bu hareketlerden biriydi. Hızla güç kazanan Halk Cephesi’nin, Sovyetler’in son aylarında Bakü’de topladığı bir milyon kişi dakikalarca “Azatlık… Azatlık…” diye bağırmıştı.

Elçibey, o dönemde doğumundan itibaren kullandığı Aliyev soyadını değiştirme kararı aldı. Bunun nedenini gazeteci Muammer Elveren’e, “Benim asıl adım ‘Ebulfez Kadirkuluoğlu Aliyev’. Aliyev soyadı Rusçadan gelme olduğu için arkadaşlarım halkımızın isteğiyle ‘Elçibey’ olarak değişmesini kararlaştırdılar” şeklinde açıklamıştır. Bu değişiklik, Elçibey’in Azerbaycan halkının kültürel ve milli kimliğine olan bağlılığını da simgeler.

Elçibey’in liderliği sırasında karşılaştığı zorluklar ve görevden alınışı, onun mirasını gölgede bırakmamıştır. Azerbaycan halkı tarafından hala saygıyla anılmaktadır. Onun mücadelesi, ülkenin özgürlük ve bağımsızlık arayışındaki kararlılığının bir sembolü olarak kabul edilmektedir. Ebulfez Elçibey’in hayatı ve sözleri, Azerbaycan’ın modern tarihinde önemli bir yer tutmaktadır ve onun mirası, halkının gönlünde her zaman yaşacaktır.